İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Eren Ekmen yaptığı açıklamada “Eskişehir, sanayi, eğitim ve kültür şehri olma vizyonunun önemli bir parçası olan 3 Üniversitesi ile, Akademik eğitim alanında Ülkemizin ve Dünyanın saygı gösterdiği şehirlerinden biridir. Öncelikle bu başarı, Üniversitelerimizde siyaset yerine bilim ve aklı önceleyen çabalarıyla bilgi üreten akademisyenlerimizin, dekan ve rektörlerimizin ve onları hizmetleriyle destekleyen idari personelindir. İlimizdeki Üniversitelerin başarısının sürdürülebilirliğinin ve Dünyanın en başarılı Üniversiteleri arasında yer almasının öncelikli koşulunun da akademik çalışmalara odaklanmak olduğu kuşkusuzudur.
Ancak son yıllarda, İlimizdeki Üniversitelerin yükselişinden rahatsız olan kesimler, Üniversitelerimizi AK Partinin arka bahçesi gibi kullanma çabası içine girmişler, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında yaptıkları kadrolaşma çalışmalarını; siyasal, yönetsel, ekonomik, bilimsel özgürlüğüne saygı duyulması ve korunması gereken Üniversitelerimizde de başlatmışlardır.
Birkaç örnekle yaşananları dikkatlerinize sunmak isterim.
- Yeni kurulan Eskişehir Teknik Üniversitesi’nde yapılan Genel Sekreter, Daire Başkanları gibi üst düzey atamaların büyük bölümü, AK Parti ile Eğitim Bir-Sen isimli sendika referanslarıyla Eskişehir dışındaki diğer kamu kuruluşları veya üniversitelerden atanmıştır. AK Partiyle organik bağ kurmamış ve bahsi geçen sendika üyesi olmayan personelin önleri kapatılmıştır. Kamuoyuna yansıyan birkaç haberden de AK Parti İl Başkanlığının bazı teşkilat toplantılarını dahi bu üniversitede yapabildiğini izlemekteyiz.
- Anadolu Üniversitesine, Üniversite kadroları içinde Rektörlük yapabilecek hiç bir Akademisyen yokmuş gibi önce POMEM den Prof. Dr. Şafak ÇOMAKLI onun istifa etmesi üzerine de Prof. Dr. Fuat ERDAL Rektörlük görevine atanmıştır. Fakat ne İlginçtir ki Prof. Dr. Fuat ERDAL göreve başladıktan sonra binlerce yetişmiş işinin ehli çalışanı olan kurumda hiç personel bulamadığından olacak ki ta SİİRT ilinden bir GENEL SEKRETER ataması yapmıştır.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde de, istifa eden Rektör yerine Rektörlük Makamına YÖK tarafından KAYYUM olarak ta nitelendirilebilir şekilde Prof. Dr. Kemal ŞENOCAK görevlendirilmiş yaklaşık altı ay sonra da asaleten atanmıştır.Üniversite içinde tüm yapılanma hareketleri bundan sonra başlamış adeta üniversitedeki kadrolar ve imkanlar talan edilmeye başlanmıştır. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesine naklen geçen bir personelin yapımı devam eden ve personel yapılanması oluşmayan Diş Hastanesine Hastane Müdürü olarak naklen ataması ve sonra da vekaleten Öğrenci İşleri Daire Başkanlığına görevlendirilmesi, Eğitim Bir Sen Sendikasının Üniversite Şubesinin Başkanının Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Meslek Yüksek Okuluna Yüksekokul Sekreteri olarak atanmasını, Eğitim Bir Sen Sendikası üyesi ve Anadolu Üniversitesinde teknik personel olarak görevli bir teknik elemanın Destek Hizmetleri Müdür Yardımcısı olarak görevlendirilmesi, Eğitim Bir Sen Sendikası yönetim kurulunda görevli bir personelin Yabancı Diller Yüksekokulu Sekreteri olarak atanması gibi örnekler vardır. Kamuoyuna yansıyan en son atama ise 657 sayılı kanun’un Liyakat ve Kariyer ilkelerinin tamamen rafa kaldırıldığının somut örneğidir. Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde, bu görevi yapacak personel yokmuş gibi Anadolu Üniversitesinde Bilgisayar İşletmeni kadrosu ile görev yapan ve Eğitim Bir Sen Sendikasının faal başkanı naklen Osmangazi üniversitesine getirilmiş hiçbir personel bilgisi olmayan bu kişi Personel Daire Başkanı olarak görevlendirilmiştir.
Yapılan bu görevlendirmeler üniversitelerde görev yapan Akademik ve İdari personel arasında tedirginlik oluşturmuş görev yaptıkları kurumlarına karşı tüm aidiyet duygularını kaybetmelerine sebep olmuştur.
Nihayet, 11-12 Aralık 2021 tarihlerinde AK parti Teşkilat Akademisi çalışmalarının Osmangazi Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilmesi, Üniversitelerimizin pervasızca nasıl arka bahçe haline getirildiğinin son kanıtı olmuştur.
AK Parti Eskişehir Milletvekillerine, İl Başkanına ve Eğitim Bir –Sen yöneticilerine sesleniyorum. Partiler siyaset yapar, sendikalar temsilcisi oldukları meslek gruplarının hak ve menfaatlerinin mücadelesini verir, Üniversiteler bilgi, bilim, teknoloji üretir. Herkes kendi işini yapsın. Üniversitelerimizden elinizi çekin. Yıllarca emeğini, bilgi ve tecrübesini işe koşturmuş personelin hakkını yemeyin” ifadelerini kullandı.
