Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’nde bulunan Sualtı Dünyası’nda çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla dalgıçların Porsuk Çayı’ndan çıkardığı çöpler, Porsuk temalı kirlilik akvaryumunda sergilenmeye başladı.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’nde bulunan ETİ Sualtı Dünyası akvaryumunda görevli dalgıçlar, Porsuk Çayı’nda ve sularda yaşanan kirliliğe dikkat çekmek amacıyla geçtiğimiz günlerde Köprübaşı’nda dalış yapmıştı. Porsuk Çayı’ndaki Köprübaşı iskelesinden başlayan dalış 20 dakika sürerken, 10 metre çapında 2,5 metre dip derinliğinde yapılan çalışmada 3 çuval çöp çıkartıldı.
Porsuk’tan içecek kutuları, mont, çocuk ayakkabısı, cam şişe, ambalaj, araç lastiği, bisiklet, maskeler ve pet şişelerin de içerisinde bulunduğu çöplerin çıkması yaşanan kirliliğin boyutunu gösterirken, buradan çıkan çöpler ise yeni bir farkındalık çalışması ile ETİ Sualtı Dünyası’ndaki akvaryumda sergilenmeye başladı. Oluşturulan kirlilik akvaryumunda, Porsuk Çayı’nda yaşanan kirlilik gözler önüne serildi.
Akvaryumda Porsuk’tan çıkan çöpleri gören ziyaretçiler şaşkınlık yaşarken, içeriğini anlatan künyede Porsuk Çayı, sudaki kirliliğin boyutu, sağlıklı su değerleri ve sulardaki bioçeşitlilik gibi çok sayıda faydalı bilgiye de yer veriliyor.
Akvaryumu dikkatle inceleyen ziyaretçiler, “Sualtı Dünyasını gezdik çok beğendik. Ayrıca bu oluşturulan alan gerçekten çok dikkat çekici. Sularımızı korumazsak neler olabileceğini en iyi anlatan uygulamalardan birisi olmuş. Büyükşehir Belediyesini ve emeği geçenleri kutluyoruz. Doğayı korumak hepimizin elinde” dediler.
Hayvanat Bahçesi Müdürü Nurben Koptekin de yapılan farkındalık çalışmasının çok dikkat çektiğini belirterek, “Dünya Çevre Günü kapsamında Porsuk temalı bir kirlilik akvaryumu oluşturduk. Porsuk Çayı’ndan topladığımız çöpleri Porsuk temalı akvaryumumuzda sergiliyoruz. 2020 yılında Birleşmiş Milletlerin bioçeşitlilik çalışmaları çerçevesinde hazırladığı raporda, 2050 yılı için oluşturduğu bir hedef vardı. Bu hedef doğa ile uyumlu yaşayan insan hedefiydi. O günkü dalış ve buradaki akvaryumda da görüyoruz ki, biz maalesef henüz doğa ile uyum içerisinde yaşayamıyoruz. 2050’ye kadar bu uyumu sağlayamamış olursak biyoçeşitlilik açısından çok büyük kayıplar yaşayacağız. Bu duruma dikkat çekmek için böyle bir uygulama yaptık” diye konuştu.
